“`html
Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – 22 Aralık 2023 gecesi Bolu’da bulunan Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Oteli’nde meydana gelen trajik yangın hala hafızalarda tazeliğini koruyor. Yangın sonucu 79 kişi hayatını kaybetmişken, acının derinliği hayli iç karartıcı. Cenazelerin defnedilmesi sırasında gözyaşları yerleri ıslatıyor. Acıya neden olan durumların incelenmesi için yürütülen araştırmalar devam ederken, sorular her saat artmaya devam ediyor. Yangının sebepleri gibi konular üzerinde durulurken, Grand Kartal Oteli’nin sisteminin yetersizlikleri gün yüzüne çıkıyor. Yangının kaynağı ne oldu, sorumlu kimdir? Hangi güvenlik önlemleri alındı ve hangi faktörler göz ardı edildi? Tüm bu soruların peşinde koşuluyor, ancak net bir yanıt bulunamıyor. Afet Eğitimi ve Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin uzmanları Prof. Dr. Afşin Ahmet Kaya ve Sakarya Üniversitesi Yangın Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hakan Serhad Soyhan, bu konudaki soruları Milliyet.com.tr için detaylandırdı.
2007 Yılına Ait Belge ile 2025’in Farkı Nedir?
79 kişinin hayatını kaybettiği felaketin ardından, otelden çıkan itfaiye belgeleri dikkat çekti. 2007 ve 2025 tarihli iki belge arasında çarpıcı farklılıklar bulunuyor. 2025’te düzenlenen belgede, otele ait bir kafe için onay çıkarılmış. Öte yandan, 2007 tarihli belgede otelin yangın söndürme donanımının tam olduğu belirtilmiş. Prof. Dr. Hakan Serhad Soyhan, belgelerin anlamını ve neden 2025 belgelerinde sadece kafe için onay alındığını açıkladı:
“2007’de verilen belge, otelin inşası için genel bir izin niteliği taşıyor. Ancak 2025’teki belge, otelin restoranına yönelik olarak verilen bir izin. 20 gün önceki rapor, itfaiye tarafından verilmiş ve sadece o şirketin yeni yönetmeliklere uygunluğu kontrol edilmiştir. Fakat otelin diğer alanlarının denetlendiği bilgisi yok. Bu otel, Kartepe’deki benzerine çok benzer. Yangın yönetmelikleri zaman içinde gelişti; bugünkü standartlara uygun bir yangın merdiveni olmadan ruhsat alamazdı. İtfaiyenin proje onaylama yetkisinin kısıtlanması, önemli güvenlik ihlallerinin göz ardı edilmesine yol açmaktadır. Bu yetkinin geri verilmesi veya daha etkili denetim sistemleri geliştirilmesi kaçınılmaz.”
79 Kayıp, 54 Dakika!
Otel yangınının acı gerçeği ortaya çıkarken, yangının nasıl başladığı sorusu gündeme gelmekte. Ağır hasar gören ve çökmekle tehdit altında olan otelde, ekipler incelemeler gerçekleştiriyor. Yangınların çoğu elektrik kontağı nedeniyle çıkarken, mutfakta başladığı düşünülen bu yangın için ‘yağ yangını’ veya ‘davlumbaz yangını’ olasılıkları da değerlendiriliyor. Otelin en fazla zarar gören alanı ise, yangına müdahale edilemeyen arka cephesi oldu. İtfaiye ekipleri, olay yerine yangından 54 dakika sonra ulaşabildi. Prof. Dr. Hakan Serhad Soyhan, itfaiye ekiplerinin zamanında ulaşmasının imkansız olduğu şeklinde değerlendirmelerde bulundu: “İtfaiye ekiplerinin verdiği bilgiye göre, lobi ve mutfak yan yana. Yangına müdahale eden ekiplerden edinilen bilgilere yer vermek gerekirse,” diye ekledi Prof. Dr. Soyhan:
“Günümüzde yangın söndürme sistemleri insanlar tarafından kontrol edilmiyor. Dumanı algılayan sensörler bulunduğunda, otomatik olarak yangın söndürme sistemlerini devreye sokan bir mekanizma var. Merkezden uzak olan bir yere itfaiye ekiplerinin 5 dakikada ulaşması mümkün değil. Sakarya İtfaiyesi, yoğun risk altındaki bölgelere ekip yerleştiriyor; bu nedenle Bolu gibi bölgelerde de önceden stratejik yerleştirmeler yapılması önemli.”
Çatı ve Bacadaki İpuçları: Sorumluluk Kimde?
Prof. Dr. Hakan Serhad Soyhan, yangının oluşumunda yüksek ihtimallerden birinin davlumbaz kaynaklı olduğunu belirtti. “Yangının davlumbazdan çıktığı en yüksek ihtimaldir. Yangın hızla çatıya sıçramış durumda olduğu görülüyor. Yönetmelik gereği, davlumbaz bacasının ayrı olması gerekti, ancak ilk izinde bu gereklilik bulunmamış olabilir. Üst katlardaki hasarın nedeni. aşağıdan gelen dumanın zarpmasıydı.” Yangının sebep olduğu tahribatın yanı sıra, belgelere kimin onay verdiği gibi konular da sorgulanmaya başladı. Prof. Dr. Soyhan bu sorunun cevabını aradı ve itfaiye raporlarının sorumluluğu üstlendiğini belirtti.
“Belediyenin sorumluluğu dışında kalan iki itfaiye raporlarına, belediyenin adı yazıldığından bu sorumluluğu üstlendiği kolaylıkla görülmektedir.”
Yangının söndürülmesi ve otel sakinlerinin acil durumda güvenli bir şekilde tahliye olabilmeleri için gerekli sistemler yeterli miydi? Eksiklikler nelerdi ve yapısal değişikliklerle yangına karşı önlemler artırılabilir miydi? Prof. Dr. Soyhan bu konudaki görüşlerini şöyle aktarıyor:
“Tahliye sırasında dumanın dışarı atılması için etkili sistemlere ihtiyaç vardı. Ancak otel çok eski olduğu için bu tür sistemlerin mevcut olması zordu. Ayrıca, insanların kaçış yollarını belirten işaretler de bulunması gerekiyordu. Yangın alarm sistemi de çalışmadı; alarmın sesi duyulmamış. Yangın söndürme sistemleri eski binalarda dahi kolaylıkla entegre edilebilir. Yanıcı maddelere karşı özel söndürücüler kullanılması gerekebilir.”
‘Vernik Yangını Hızlandırıyor, Boya Yavaşlatıyor’
Bolu’daki facia, 79 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlandı ve felakete yol açan konum da sorun teşkil etti. Yangının bulunduğu otel, itfaiyeden uzak ve ulaşılması zor bir noktada yer alıyordu. Ahşap malzeme kullanımının yoğun olması, yangının hızla yayılmasına katkı sağladı. Prof. Dr. Afşin Ahmet Kaya, ahşap kaplamanın korunması için uygulanan verniklerin yangın sırasında tehlike oluşturduğunu düşünüyor. Ahşap yüzeyinde kullanılan vernik, yangının ilerlemesine neden olabiliyor. Prof. Dr. Kaya, daha dayanıklı malzemelerin var olduğunu, bu bağlamda ‘intumesan boya’ kullanımının önerilebileceğini ifade ediyor.
Prof. Dr. Kaya, bu tür boyaların yangının yayılmasını yavaşlatırken aynı zamanda alevlerin etkisini azaltabileceğini belirtti. Dış cephesi ahşap kaplı olan binada, vernik kullanımının yangın anında alevlerin hızla yayılmasına sebep olduğunu vurguladı. Boyanın yangını yavaşlatabilme özelliği, olay sırasında kurtulmaya çalışanlara zaman kazandırabilir.
İntumesan boyalar, yangın güvenliği ve yönetmeliklere uygunluk sağlamak amacıyla çeşitli yapı malzemelerine rahatlıkla uygulanabilir. Yangın başladığında, 120 derecenin üzerindeki sıcaklık sayesinde reaksiyona giren bu boyalar, ahşap yüzeyinde kömürleşme ve buhar salınımı ile etkilerini gösterir. Yönetmelikte standartlara uygun olması gereken çeşitli yapısal elemanlar, şişen boyalar ile kaplanarak yangın güvenliğini artırabilir.
“`
More Stories
Trump, İran politikasını yeniden hayata geçirecek!
Ekrem İmamoğlu’ndan Mansur Yavaş’lı paylaşım: En güzeli, en doğruyu hep birlikte buluruz
Manisa’da Güneş Enerji Santrali dönemi başlıyor